bugün

entry'ler (25)

30 şubat 2012 aziz yıldırım ın tahliyesi

kepler b22'de şubat 31 çektiği için gerçekleşecek olandır.
ortalama sıcaklık 22 derece ve güneş etrafındaki dönüşü 290 küsür günmüş..

isveç denince akla gelenler

snuss.
http://www.snuss.org/

mizan

ayrıntılı bilanço dökümü.

yansıtılmamış (düzeltilmemiş) olan yarı dönem mizanlar (6/11 gibi) hele ki 120 ve 320 hesaplar grup şirketleri ile doluysa ve bu hesaplarda binlerce alıcı ve satıcı varsa baya bi uğraştırır bu işe ilk başlandığında.. bunun dışında bi çok tuzak ve zorluk da barındırırlar içlerinde bu tip mizanlar ama üstesinden gelinir, zamanla alışkanlık haline gelir her şey hatta tuhaf ama sevilmeye, zevk alınmaya bile başlanır.. ha, üniversite yıllarımda nefret ettiğim muhasebe hakkındaki bu olumlu son cümlemden sonra şunu söyleyebilirim: "bunlari ben yazmadim valla bak" !!

edit: alın size iki tip:

502 nolu hesabı, o hesap artık olmadığından 529'a girin..
grup şirketlerini de 120 ve 320'den çıkarıp 133 ve 333'e atın.

işte böle..
son.

küçük odalı evin insanı daha mutlu etmesi

kesinlikle inandığım durum.

büyük evler, büyük odalar yalnızlaştırıyor insanı..
belki de stüdyo evleri hep sevmişimdir bu yüzden.

öyle bir geçer zaman ki

karolin türkçesinin alamancı almancasını nötürlediği dizidir.
- ja, gut, mann, ja, türkie, ich bin türk, ja!

gelmiş geçmiş en iyi şarkılar

bush - letting the cables sleep, swallowed, warm machine
switchfoot - you, dare you to move
snow patrol - run, chasing cars
manic street preachers - my little empire, be natural, everlasting, black dog on my shoulder
sigur ros - ny batteri, Sæglópur, Glósóli
arab strap - amor venetis, act of war

daha gider de gider..

michael jackson, phil collins ve bi çok efsanenin şarkılarının tek tek anılması ise bu isimlere haksızlık olur!
onlar ayrı başlıklarda incelenebilir, sınıflandırılamaz.. hiçbi yeni yetme şarkı da 80'lerin efsanelerinin yerini tutmaz.

ben bu yazıyı sana yazdım

en masum haliyle, uykumu getiren yazılardır.
ha çok yazdım zamanında.. bi bok olmadı; oldu da keşke olmasaydı.

yüreğim seni çok sevdi

aşkı popülizmin içinde eriten cümle..

- yüreğim seni çok sevdi!
+ iyi de, ben ilgilenmiyorum.
- ok. akşam napiyosun?
+ hmm, iyi günler dileyim ben sana.

sözlük yazarlarından aforizmalar

"bazen aradığın şey burnunun ucundadır ama bunu görmek için dünyayı dolaşman gerekir.."
(simyacı'dan esinlenerek, paulo cuelho abimizden alıntılanarak biraz belki, hani..)

entry ve nick uyumu

bohçacılar bilir bu işleri..
(#12681588)

uçağa ilk kez binenin söyledikleri

- lütfen emniyet kemerlerinizi bağlayın, uçağımız kalkışa hazırdır.
+ amınskim indirin uçağı, allaaaah! indirin lan beni incemm!

- lütfen emniyet kemerlerinizi bağlayın, uçağımız iniş için alçalmaktadır.
+ amınskim inme lan inme laaan! çarpacaz, piste çakılacaz laaan!

emmanuel eboue

galatasaray'da ibrahim üzülmez işlevine sahip sabri'yi kesememesinden korktuğum oyuncu..
sabri iyi çocuk, hoş çocuk, seviyoruz falan da tribünlerde daha yararlı olacaktır kanımca.

zambakların arasında çırılçıplak uzanmak

türkiye sınırları içinde tecavüz için hafifletici neden.
yok öyle sekse hazır, anadan üryan uzanmak; zaten beleşe hayran bi milletiz.

ben bu yazıyı eski sevgilime yazdım

rüyamdaki aptal kadın;
hala aklımda adın.

kendini yara bandı zanneden kadın

gereğinden fazla teoman dinlemiştir.
hem yarabandı, hem yaradır ama unutmasın ki.

(bkz: gönülçelen)

kalp ağrısı

fizyolojik olanı psikolojik olanına her daim tercih edilecek şey.
birinde ölüp kurtulma durumun var en azından; diğeri süründürüyor be..

dizilerle kafayı yemiş türk milleti

duygusal olarak her türlü uyuşturulandır.
gerçekler karşısında bile uyuşukluğunu üzerinden atamayandır.

insan doğasından kopup bayağılaşıyor, basitleşiyor, tek tip oluyor; herkes aynılaşıyor..
tepkiler bile dizilerdeki gibi oluyor artık, insanlar kendilerini dizi karakterlerine göre geliştiriyor.

benim için devamsızlık önemli değil diyen hoca

sorduğu sorular, ders anlartımı ve kendine güveni tam olan hocadır.
"gerekirse boş sınıfa anlatır, sınavda yapamazsanız hepinizi çakarım" modundadır.

genelde de böyle hocaların dersleri dolar; tıklım tıklım olur.
ne de olsa öğrenci, başka derslerde kendi yerine imza attırmanın bi yolunu bulur.

üç topkek ve kutu meyve suyuyla geçirilen çocukluk

ilkokul dönemindeki maç yapılan öğle tenefüslerini akla getiren çocukluktur.
iki tane taş bulur kale direği de yapardık, ezilmiş teneke kutusu da topumuz olurdu, oynardık.

kendine cici bak tamam mı diyen insan

ağzının ortasına gömülüp kendine bide böyle bakması istenen kişidir.
aynaya baktığında yüzünde fark ettiği değişiklik belki de cici diye bahsettiği şeydir.